GÜNEŞ SAĞMEN ÖZTANRISEVER

Üsküdar 3. Selim, Ataköy ilkokullarında ilkokul, Bakırköy Şekerevler Ortaokulunda ortaokul, Bakırköy Lisesi'nde lise okudu. Şişli Ticari İlimler'de işletme, Marmara Üniversitesi'nde kamu yönetimini bitirdi. Konservatuarda piyano, bale öğrendi. Üsküdar Şehir Tiyatrosu'nda tiyatro ile tanıştı. Okuduğu okullarda, yurtdışında Fransızca, Boğaziçi Üniversitesi'nde Japonca öğrenimi yaptı. Üniversitede okurken çalıştığı Türk Hava Yolları'nda İngilizce kursu aldı ve pratiği yaptı.

Bir turizm şirketinde koordinatör olduğu sırada ülkemize gelen bazı Japon medyası yetkilileri ve iş adamlarına Türkiye'yi, İstanbul'u özenli bir çalışma sonucu Japonca anlattı. Yine onlara piyanoda çok sesli Türk müziğinden örnekler sundu. Bu çalışmayı (kendisi konservatuarda klasik müzik tahsili yapmış olduğundan) alaturka müzik konusunda uzman olabilecek formasyona sahip olabilmek için gereken eğitimi almış olan müzisyen babası merhum Dr. Mehmet Vakur Sağmen’in öğretilerinin ışığında yaptı.

İki ayrı şirkette genel koordinatörlük çalışmalarındaki başarılı deneyimlerinden sonra danışmanlık, tanıtım, organizasyon şirketi kurdu. Bu alandaki faaliyetlerini önce kendi işinde sonrada turizm ağırlıklı olarak fahri çalışmalarla sürdürdü.
18 yaşında başlayan yabancı ülkeleri görme, insanlarını tanıma, onlarla kültür alışverişi yapabilme olanağına sahip olduğunda turizmin bir ülke ve halkı için tam bir nimet olduğunu gördü, araştırdı, anladı, yaşadı ve bu konuda Türkiye'deki eşsiz turizm zenginlik ve imkânlarını düşünerek turizme gönül verdi.

Yıllar süren birikimleri onu yazı yazmaya yöneltti. Genel kültür ve turizm içeren köşe yazıları çalışmalarına özürlüler dergisine yazdığı moral verici, dünyadaki güzellikleri anlatan bilgi yazıları yazma sürecinin başlangıçları oldu.

Turizm çalışmaları yapan bir dergide konuk yazar olarak başarılı turizm ülkelerinin uyguladıkları çalışmaları ve turistik hediyelik eşyanın temsil edici bir anlayışla bilinçli yapıldığında ülke tanıtımında ne kadar büyük katkıları olduğunu örneklerle anlattı. Bu konunun araştırmacısıdır. Türk el sanatlarını araştırma, tanıtma, sevdirme ve koordinasyon ödülü almıştır. Türkiye'ye çok sevdiği vatanına, milletine hep yurtdışından ve yurtiçinden faydalı ve önemli bilgileri aktarma gayreti ve isteği yazılarında ortaya çıkmaya; faaliyetleriyle bunları hayata geçirme çabası belirginleşmeye başladığında turizm yetkililerinin, yazarların önerileriyle Türkiye ve Dünya turizm yazarı olma şansına sahip oldu. Birçok sivil toplum örgütüne üye ve eski üye olarak destek vermektedir.

Gerçek aydın olmanın sırrı öğrenmeyi “ben biliyorum” diyerek durdurmamaktır ana fikriyle devamlı çalışan, araştıran, okuyan, kendini çok yönlü olarak geliştiren, düşünen, çözen, problemlerin parçası değil, çözümlerin parçası olabilmek için özen gösterip, projeler üretme yeteneğini geliştirenlerden. Barışçı, birleştirici, aktif yapısıyla insan kaynaklarıyla çok geniş çapta ve birçok dalda başarılı iletişimler kurabilenlerden. Sosyal eğitimle iletişimin her konuda başarının sırrı olduğu ile ilgili yazıları var. Bazıları yayınlanmış, bazıları henüz yayınlanmamış turizm ve eğitimle ilgili pek çok araştırma, gözlem ve yetkililere, etkililere aktarmayı düşündüğü birikimleri mevcut. Ülke tanıtımında çok etkili olan sanat araştırmaları ve sanatçılarla iletişimleri devam etmektedir.

Evrensel lisan müzik ülke tanıtımında da bilinçli kullanıldığında mucizevî etkiler yapıyor. Bunu araştırıp, denedi. Bu konuda çalışmalar yaptı. Eşsiz Türkiye'yi, sırlarla dolu dünya kenti İstanbul'u anlatan Japon ve diğer milletlerle, ülkelerle ilgili dostluk, güzellik, barış mesajları içeren güfte ve beste çalışmalarına imza attı ve bunlar sürpriz olarak beklemede... Çok yönlü turizm ağarlıklı çalışmalar yaptı. Birçok
ödüle laik görüldü.

Türk ve dünya kadınlarıyla ilgili araştırma ve yayınlanmış ve de yayınlanacak olan yazıları giderek artmakta. Türk el sanatlarını turistlik hediyelik eşyaya adapte etme ve bunun özendirilerek yaygınlaştırılması çalışmalarına hız verdi.

Türk mutfağıyla ilgili çalışmalarına ara vermedi. Araştırmalarına devam etmekte aynı zamanda Mutfak Profesyonelleri Derneği kurucu üyesi olma sıfatıyla artık federasyon olan tüm aşçılar birliğinin çalışmalarına da destek vermekte.

400 yıldan fazla bir süredir İstanbullu olan eski ve tanınmış bir aileye mensup olmanın mesuliyetiyle 2010 İstanbul kültür kenti tanıtım çalışmalarıyla yakından ilgilenmek istiyor. Sizce ilgilenmeli mi? Bence vatanını, milletini seven; bilgisi, birikimi olan herkes bu çalışmalarla ilgilenmeli... EŞSİZ ÜLKEM TÜRKİYE... Sırlarla, güzelliklerle dolu DÜNYA KENTİ İSTANBUL. Siz çok özelsiniz... Siz çok güzelsiniz... Dünya ailesi mensupları sadece 2010 da değil her zaman barışsever Türkiye'ye davetlisiniz.

25 Nisan 2009 Cumartesi

TÜRK'ÜN ÇİÇEĞİ LALENİN TASAVVUFTA ANLAMI ALLAH!!!


Türkiye'nin özellikle turizimcilerin çok kullanmaya başladıkları logosunda da yer alan lale çiçeği,yüzyıllardır Dünya'nın en beğenilip,sevilen çiçeklerindendir.Lalenin dikkatleri Türkiye'ye çeken başka bir özelliği de bir çok türünün başta Hollanda olmak üzere yabancı memleketlere Türkiye'den gitmiş olmasıdır.4Kasım 1997 tarihinde Bursa Soğanlı Botanik Parkında düzenlenen Lale şölenine ben de davetliydim.Hollandalı Kanadalı Japon Türk ,konunun bilgili yetkili ve ilgilileri birlikte laleler ektiler ve Lalenin tarihçesi anlatılarak Türk'ün çiçeği olduğu da teyit edildi.
Türkiye'de doğada kendiliğinden yetişen 14 lale türü var.Hakkari Yüksek Ova ve civarlarda da doğada ters çıkan bir lale türü olduğunu ise yeni öğrendim.Ne kadar enteresan değil mi?Daha bakalım yaşadıkça neler görüp öğrenecek ve bu bilgilerimizi de insanlara aktaracağız.(Meydan Larrousse sayfa:783 de lale sovanının 400 yıl önce diplomat Chislin deBusbecy tarafından İstanbul'dan Avrupa'ya götürüldüğü belirtilir.Bu yazı Hamburg 'da yayınlanmıştır.) Canım İSTANBUL bu sene yine rengarenk açan lalelerinle Eşsizsin...

Güneş SAĞMEN ÖZTANRISEVER